SOIL olarak gerçekleştirdiğimiz kamplar süresince gündelik hayatımızda alıştığımız çevremizin dışına çıkıyor ve kendimizi etkileşime açık bir alanda buluyoruz. Bu alanda, her ne kadar büyük ölçekte ortak bir toplumsal geçmişe sahip olduğumuzu düşünsek de aslında tanıdık çevremizden uzaklaşıyoruz. Gittiğimiz bölgedeki yerel yaşantıyla mekansal ve zamansal bir kesişim yaratıyoruz ancak bölgenin ve insanların tarihsel sürecini düşündüğümüzde bir süre sonra kendimizi hala çemberin dışında hissetmemiz de mümkün oluyor. İlk bakışta yarattığımız bu somut kesişimleri daha anlamlı bir hale getirebilmek adına yerelde ‘toplumsal hafıza’ (collective memory) alanında da ortaklık geliştirmeye çalışıyoruz.
Kavramsal anlamda toplumsal hafıza için literatürde en sık başvurulan tanımlardan biri Maurice Halbwachs’a ait. ‘On Collective Memory’ adlı kitabında toplumsal hafıza grup kimlikleri tarafından yapılandırılmış olan, bireylerin çocuklukları, komşuluk ve ortak ilişkileri, ortak politik veya ticari yaşamları, yani muhtemel belli kesişme noktaları olan kişilerin oluşturdukları bir bellek türü olarak tanımlanıyor. (Halbwachs, 1992) Günümüze daha yakın literatürde bir tarama yaptığımızdaysa bu tanım üzerine çokça çalışıldığını ve geliştirildiğin görüyoruz. Bu türde bir hafıza sürdürülebilirliğini ancak sıkı bir iletişimle ve kuşaklararası aktarımlarla sağlayabildiğinden daha özelde ‘iletişimsel hafıza’ (communicative memory) olarak da tanımlanıyor. (Assmann, 2008)
Sinemayı ise gerçekliği yeniden üreten bir aygıt olarak kabul ettiğimizde doğası gereği kolektif olarak üretilen bilinci yeniden inşa etme kabiliyetini elinde bulunduruyor.
Toplumsal hafızanın geçmiş, şimdi ve gelecek arasında köprü olması klişe bir metafor olarak karşımıza çıksa da sinema kaydedilen geçmişi şu anda kurgulayıp geleceğe taşıyarak bu benzetmeye işlevsellik kazandırıyor. Bu anlamda tarihsel çizgide nedensellik kurmak ihtiyaç duyduğumuz temel şeylerden biri. İlk olarak yerelde gözlemlediğimiz olguların bu noktaya nasıl geldiğini dolayısıyla geçmişi araştırmaya başlıyoruz çünkü kolektif hafıza geçmiş yaşantıların eşzamanlı deneyimlenmesinin değil, bu yaşantıların paylaşımı üzerine kuruluyor. Bu sebepten geçmişin bilgisi ve hisleri üzerine paylaşımlarımız sahada sadece belirlenen saatler arasında suni bir düzeyde değil, bütün bir deneyim olarak yaşanıyor.
Paylaşımlarımız arttıkça kendi belleğimiz geçişkenlik kazanıyor ve toplumsal hafızayla olan ilişkimiz giderek sağlamlaşıyor. Gerçek anlamda objektiflerimizi bölgede yaşananlara çevirerek hafızayla bağımızı derinleştiriyor ve diğer bir anlamda hiç görmediğimiz bir geçmişi kamera vasıtasıyla hatırlamaya çalışıyoruz. İlişkimiz derinleştikçe gündelik yaşam pratiğimizde sürekli yeniden ürettiğimiz önyargılardan, stereotiplerden uzaklaşıyor kendimizi ortak bir deneyimin içinde buluyoruz. Sinema bu deneyimi bireysel bir bilgi alışverişinden ziyade teknik anlamda da çekimden kurguya kadar kolektif bir üretim süreci haline getiriyor.
Gündüzleri kameralarımız bizi günün en kalabalık mekânı haline gelen köy pazarlarının, ticaretin ve üretimin geleneksel halini görebildiğimiz sokakların ve doğal hayatın bir parçası yapıyor. Sonrasında ise bu ham tecrübeyi sanatsal bir yaratımla ortaya koyuyor olmak bireysel ve sosyal anlamda yeni dönüşümlerin önünü açıyor ve bu ürünle birlikte aynı zamanda hem özgürleşmemize hem de toplumsallaşmamıza imkân tanıyor. Ekip olarak çalışılan bu yaratım süreciyle birlikte toplumsal bellekle kurduğumuz ortaklık kamp süresince ve sonrasında büyümeye devam ediyor. Bu sayede sinemanın sadece ‘izleyici’ tarafında kalmayarak hafızanın organik ve aktif bileşenlerinden birine dönüşüyoruz.
Kaynak:
Halbwachs, Maurice. On Collective Memory. Edited by Lewis A. Coser, University of Chicago Press, 1992.
Assmann, Jan. “Communicative and Cultural Memory.” Cultural Memory Studies. An International and Interdisciplinary Handbook, 2008, pp. 109–118.
Moyer, James F. “Film and the Public Memory: The Phenomena of Nonfiction Film Fragments.” Film and the Public Memory: The Phenomena of Nonfiction Film Fragments, 24 May 2007.
Leave a Reply
You must belogged in to post a comment.