11-17 Ağustos’ta Türkiye’nin ilk ‘Cittaslow’u ve ‘Çocuk Dostu Kent’inde buluştuk!

Şehirdeki hayatımızın bizi hızlı bir tüketime, etrafımızda ne olup bittiğini fark etmeden geçen bir koşuşturmaya sürüklediğinin farkındayız. Bunun tersine, yavaş şehirlerde yaşamak demek, hayatımızın çevreye bıraktığı iz, ne yiyip ne içtiğimiz, büyüyen şehirlerin kendine has dokusunun korunup korunmaması, konukseverlik gibi konular üzerine daha sakince, daha eleştirel düşünmek demek.

Seferihisar’ın küreselleşen ve endüstriyelleşmiş dünyada, yerel üretime ve tüketime önem veren, yereldeki değerlerin korunması ve geliştirilmesi için çalışan insanlarla dolu olduğunu biliyorduk.

Ayrıca, diğer çoğu şehirden farklı olarak atacağı adımlarda karar alma mekanizmalarına, belki de bu kararlardan en çok etkilenecek olan çocukları katmayı ihmal etmediğini de duymuştuk.

Peki biz orada ne yaptık?

Seferihisar’da Teos antik kentine çok yakın bir mesafede yavaşlamaya çalışarak geçirdiğimiz kampta, kenti oranın yerelinden dinleyip çocukların ve yetişkinlerin şehri nasıl deneyimlediğini anladıktan ve tarımla ilgilenen insanların hayatlarındaki kolaylık ve zorlukları öğrendikten sonra bu konularda yapılmış iyi örnekleri inceleyip biz neler yapabiliriz, ne gibi projelerle katkı sağlayabiliriz üzerine oturup beraberce tartışacağımız birçok atölye yürüttük.

SOIL’in diğer kamplarında olduğu gibi, güne erken saatlerde, deniz kenarında Wellness atölyesi ile başlayıp, daha sonra dışavurumcu sanat ile etrafımızdaki doğadan esinlenerek yapacağımız sanat etkinlikleri ile grup dinamiklerimizi ve kendimizi yeniden keşfettik. Eleştirel düşünce atölyesinde sahada çalışmanın bilimsel yöntemleri, saha sonrası oluşturulacak projeleri tartışacağımız bir alan oluşturduk. Fikir atölyelerinde, çeşitli üniversitelerden öğretim üyelerinin katkılarıyla, yerele dair öğrendiklerimizi akademik çalışmalarla birleştirdik. Sinema atölyesinde, diğer atölyelerde olduğu gibi aktif katılım göstererek hem izlediğimiz filmlerin analizini yaptık hem de çıkaracağımız projelere katkı sağlayacak sanatsal ve teknik kaslarımızı kuvvetlendirdik.

Seferihisar’da Teos antik kentine çok yakın bir mesafede yavaşlamaya çalışarak geçireceğimiz bir kamp bizleri bekliyor.

18-24 Haziran İznik Buluşmamızdan Kalanlar…

Anadolu’nun tarihi boyunca, doğal ve kültürel alanda önemli bir merkez olan İznik gölü kenarında, Askania’da, sabahları güne Wellness atölyesiyle başlayıp zihnimiz ve bedenimiz için günün devamında ihtiyaç duyduğumuz enerjiye bir zemin hazırladık.

Wellness atölyesinin yanında, hep beraber bedensel ve mekansal farkındalığımızı geliştireceğimiz atölyeler yürüttük. Dışavurumcu sanat atölyesinde hem kendimizi daha yakından tanıyacak hem de grup içi dinamikleri, davranışsal ve psikolojik süreçleri anlamamıza destek olacak sanat aktiviteleri ile kendimizle ve çevremizle olan iletişimimizi güçlendirdik.

SOIL ekibi ve katılımcıları, gerçekleştirdiği 2. İznik Kampı’nda, ilkinde olduğu gibi turizm ve tarımla—özellikle meyvecilik ve zeytincilikle— ilgilenen kişilerle görüşüp, onların tecrübeleri ve bilgisini merkeze alarak, doğanın yaşamı mümkün kılan döngüsünü tehdit eden sorunlara, teknoloji ve bilimsel disiplinleri kullanarak nasıl çözüm üretilebileceği üzerine düşündü. Bu sayede giderek kirlenen göl ve havzası için gölün etrafındaki paydaşlarla birlikte yerel, sivil ve ekolojik değerlerin var olması ve gelişmesi için interaktif süreçlerden geçildi.

Bütün hafta boyunca, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri İznik ve çevresinde yaşadığımız tecrübeleri kendi alanlarıyla ilişkilendirerek, hem yerelle ve kendimizle ilişkilerimizi güçlendiren hem de projelere katkı sağlayan fikir atölyeleri yürüttüler.

Tüm gün süren atölyelerin sonunda, sinema atölyesinde izlediğimiz filmleri tartışma ortamı içerisinde analiz ettik. Open mic gecesinde şarkılar söyledik, voleybol maçları yaptık, çok eğlendik!

SOIL ekibi olarak bizler çok güzel bir hafta geçirdik! Gençlerle bir arada olmak ve sosyal meseleler üzerine onlarla beraber düşünüp çözüm üretmeye çalışmak; eğlenmek; yaşamak çok keyifliydi! SOIL ailesinin büyümesine katkıda bulunan tüm gençlere teşekkürlerimizi ve sevgilerimizi sunuyoruz.